Style1

Style2

Style3[OneLeft]

Style3[OneRight]

Style4

Style5





AKPINAR TARİHİ
AKPINAR ( KUZKÖY ) BELEDİYESİ TARİH DURUMU
1-Tarihçesi
Akpınar Beldesi toprakları 1690’lı yıllarda Pontus Rumlarının işgalinde bulunuyordu. Daha önceki yıllarda yöreye yerleşen Türkleri rahatsız ederek yer ve yurtlardan ediyorlar ve onları göçe zorluyorlardı. Selçuklular döneminde bölgeyi ellerinde tutan Rumlar zulüm ve baskılarını iyice artırmış Karadeniz sahillerini de Güneyden gelen Selçuklu kervanlarına kapatmışlardı. Bunun üzerine Selçuklu Sultanları Pontus Rum Devletine savaş açarak bu toprakları hâkimiyeti altına almıştı. Uzun zaman varlıklarını koruyan Pontus Rumları Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırmasıyla artık Türkler bu topraklarda daha güvenle oturmaya başlamışlardır. İstiklâl Savaşı yıllarına kadar Türklerle yan yana oturan bazı Rum Aileler yöre topraklarını terk ederken taş kayalar üzerine çeşitli işaretler ve yazıtlar bırakmışlardır. Belde topraklarında çeşitli medeniyetlerin hüküm sürdüğü bazı yerleşim yerlerinde çıkan tuğla, kiremit, çanak ve çömlek parçaları taş duvar yıkıntıları, taş çevrilmiş pınardan anlaşılmaktadır.
Akpınar Beldesi topraklarına ilk gelip yerleşen ailelerin ÇAMOĞULLARI olduğu rivayet edilir. Bir rivayete göre de ÇAMOĞULLARI’NIN Hacı Bektaş Veli’nin torunları olduğu, hatta Ladik’te bulunan Seyih Ahmed-i Kebir Türbesinde yatanların ÇAMOĞULLARI’NIN atası olduğu rivayetler arasındadır. Cumhuriyet dönemiyle birlikte soyadı kanunu ile Hacı Hüseyin Oğulları Demiral, Hacı Alinin Oğulları Ayan ve Çam Koca’nın Oğulları da Çamoğlu soyadını almışlardır. Bu üç kardeş Kargı, Çökek ve Ambargürgen köylerinden bile arazi elde ettiklerinden ağa lakaplarıyla anılırlar.
2-Akpınar Adını Nereden Almıştır?
Akpınar kasabasının çevresi tepelerle çevrili olduğundan Güneş geç doğup ve erken batar. Kasaba ilçe topraklarının en yüksek tepelerinden birisi olan Eyisu Tepesinin Kuzey eteğine kurulmuştur. Güneş ışıklarının azalmasından dolayı “Kuz” anlamına gelen bir yerleşim merkezi kurulur, adına “KUZKÖY” denir.
Kasabanın 7 mahallesi vardır.
Düzmeşe ; (Meşelidüz) adıyla bilinen mahallenin kurulduğu yer düzlük ve bu düzlüklerde çok meşe ağacının bulunmasından dolayı bu adı alır.
Haramidibi ; bu yerin yüksekçe ve düzlük olan yerinde Haranı kazanları ile yemekler pişirilir, eğlenceler yapılırmış. Bu yerin alt kısmında kurulan mahalleye Haramidibi dinilmiştir.
Elicek ; Adının nereden geldiği belli değildir. Önceki adı Ela’dır. Önceleri buraya Elaköy dendiği rivayet edilir. Düzmeşe’nin bir yaylası durumunda olan bu yere daha sonra Keltepe denmiştir. Fakat bu adı değiştirip Gültepe konmuştur.
Fındıklıdüz ; düz bir alan etrafında bol yabani fındık ağacı olduğu için Fındıklıdüz denilmiştir.
3-Tarihi Eserleri ve Turistik Değerleri
Akpınar kasabası topraklarında tarihi kale veya harabe yoktur. Ancak bazı yerleşim yerleri ile taş döşenmiş kervan yollarına rastlanır.
Uludüz mevkiinde taş duvarla yapılmış bir yıkıntısı ve bu hana taşla döşenmiş bir yol vardır.
Aşağıyazı, Eminli Mahallesi, Haramidibi, Haramidüzü, Tütünlük ve Elicek mahallerinde tuğla ve kiremit parçaları ile çanak ve çömlek kırıntılarına rastlanır.
Ağulugeriş’in altında, Sarayköprü’nün başında açık halde geniş bir mağara vardır. Bununla birlikte belde topraklarındaki kaya ve taşlar üzerinde bir çok işaretler ve yazılar taşlara ve kayalara oyulmuştur.
Akpınar Eminli mahallesinden yukarı, Harimidüzüne çıkarak oradan Erbaa’ya bağlanan taş döşemeli bir kervan yolu ve bu yol üzerinde sanki kapından geçercesine kesilmiş (Oyulmuş) bir Kapıkaya vardır. Akpınar toprakları doğal güzellikleri ile yayla turizmine çok elverişli bulunur. Ancak bu güne kadar tesisler kurulmamıştır. Bilhassa yaz aylarında temiz havası, akar su çağlayanları, Alabalıkları yemyeşil ormanları ile çayır ve düzlükleri dinlenmeye çok elverişli olan yerlerdir. Onun için gelecek yıllarda yörede kurulacak Alabalık Tesisleri, Yayla Piknik yeri ve evleri yöre turizmini canlandıracak ve turist çekebilecektir. Önemli olan yöre insanlarının bu alanda atılım yapması ve çalışmasıdır.
4- Belediyelik Oluşu
1980’lı yıllardan itibaren Akpınar; ilk gelip yerleşenlerle beraber, sahillerdeki sivrisinek ve sıtma salgını sonucu göç ederek gelip yerleşenlerle önemli bir yerleşim merkezi olmaya başlar.
Akpınar’ın coğrafi yapısı ve konumu itibariyle çevre köyler üzerindeki hakimiyetinden dolayı, Osmanlı yönetimince kadılık verilir. Böylece çevre köylerin yönetimi buradan sağlanır. Aynı yıllarda kolluk görevlerini yürütecek bir de Jandarma Karakolu kurulur. Böylece Akpınar bir bucak merkezi durumuna gelir. Ancak Akpınar’ın ileri gelen eşrafından Hasan Ağa ile o günün bucak müdürünün arası açılır. Onun için 1884 yılında Jandarma Karakolu ile birlikte bucak merkezi bu günkü Akkuş ilçesinin, Çaldere köyünün Yazlıkbelen (Bugünkü Akkuş ilçe merkezi ) semtine nakledilir. Ancak 1943 yılına kadar Akpınar’da bucak müdürlüğü geçici olarak sürdürülür. Fakat 1884-1935 yıllarında bölge; eşkıyaların dolaştığı, kaçakçıların barındığı, gasp ve soygun olaylarının vuku bulduğu bir bölge özelliğini gösterir. 1935 yılında bölgede emniyet ve asayişin temini için Karakulak köyüne bir Jandarma Karakolu kurulur. Bu karakol 1938 yılında lüzum üzerine Akpınar’a nakledilir. Bir evde hizmet vermeye çalışan karakol için 1946 yılında yeni bir bina yapılır. 1954 yılında Akkuş ilçe olunca bu karakol Akkuş Jandarma Bölük Komutanlığına bağlanır. Öte yandan 1978 yılında Salman’a bir Jandarma Karakoluna gerek olmadığı düşüncesiyle Akpınar Jandarma Karakolu 1983 yılında kaldırılarak Salman’a nakledilir.
İlme bağlılığını gösteren Akpınar halkı Cumhuriyet döneminde Millet Mekteplerinden birini de Akpınar’a almayı başarmışlardır. İlme ve okumaya büyük önem veren Akpınar halkının %95’i okuryazar durumdadır.
Akpınar’ın asıl gelişmeye başlaması 1957 yılında Akpınar Halk Pazarının kurulmasıyla başlar. Artık pazara gelen halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kahvehane, Bakkaliye, Lokanta gibi işyerleri açılmaya başlanır. Bununla birlikte bazı devlet yatırımları da girmeye başlar. Bunların başında Orman Bakım Evi, Sağlık Ocağı ve Ortaokul, Lise gibi kurum ve kuruluşların açılması yer alır. 20.12.1987 tarihinde belediyelik olması hususunda halkı arasında oylama yapıldı. Halk çoğunluğu ile karar alındı.
Kendi içinden yetişmiş emekli öğretmen olan Fikri ÇAMOĞLU’ nu 26 Mart 1989 seçimlerinde Akpınar’ın ilk Belediye Başkanı olarak seçtiler.
Yeni kurulan Akpınar Belediyesi, ilk bir iki yılının hizmetlerini bir evin odalarında yürütmeye çalışırken en kısa zamanda modern bir binaya kavuşması onun ne denli çabuk hızlı gelişebildiğinin bir kanıtıdır.
COĞRAFİ DURUMU
Akpınar Kasabası, Akkuş ilçesi topraklarının Orta Kuzey Bölümünde yer alır. Doğusunda ; Haliluşağı, batısında ; Salman, Dağyolu ve Haliluşağı, Kuzeyinde ; Haliluşağı ve Yeşilköy, Güneyinde; Çamlıca (Fartana), Ortabölme topraklarıyla çevrili olup 26.963 km2 lik bir yüzölçüme sahiptir.
Yeryüzü şekli itibariyle çok engebeli olup 700 metrelik bir rakıma sahiptir. En yüksek noktalarına İyisu Tepesi, Karaağaç Tepe, Biloluk ve Keltepe oluşturur. Galingüme ve Göğceli yaylaları vardır.
Akpınar topraklarında kaynak suları çoktur. Bu kaynak suları engebeli olan Belde topraklarında büyüklü küçüklü akarsu dereleri oluşturur. Bunların en büyüğü Ayrancı (Argancı) mevkiinde çıkan Akpınar Deresi’dir. Bu dereyi Eyisu (İyisu), Köle, Sarp (Sap), Kanlı, Haremi ve Kopukluk dereleri besler ve aşağı kısımlarda büyük bir çay oluşturur. Bu dere sularında Alabalık yetişir. Bu sularda Alabalık yetişmesine rağmen üretim tesisleri kurulmuş değildir. Kasaba topraklarındaki akar sular derin vadi yatakları içinde aktıkları için tarım alanlarının sulanmasında pek işe yaramazlar. Ancak bazılarına yapılacak havuzlama ve kanalet sistemleriyle kasaba arazilerinin birçoğu sulanabilir. Bununla birlikte dereler boyunca su gücüyle çalıştırılan un değirmenleri vardır. Bazı dereler üzerinde çağlayanlara rastlanır.
Akpınar topraklarında yazları yağışlı, kışları çevreye oranla ılık ve kar yağışlı geçen bir iklime sahiptir. Nisan ayından itibaren sıcaklıklar artmaya başlar. Haziran, Temmuz, Ağustos ayları sıcak geçen aylardır. İlkbahar, yaz ve sonbahar aylarında yağmur alır. En çok rüzgar Sonbahar aylarında eser. Her yönden her çeşit rüzgarı alır.
Kasaba topraklarının 12360 dekarlık kısmı Ormanlarla kaplıdır. 1500 dekarlık bir kısmı ise çayır ve meralarla kaplıdır. Ormanların çoğunluğunu Kayın ağaçlarında oluşan orman toplulukları oluşturur. Bununla birlikte Meşe, Kızılağaç ile yabani fındık ağaçlarına rastlamak mümkündür. Yer yer Ormangülü topluluklarına rastlamak mümkündür.
Kasaba topraklarında yetişen ormanların istihsali sırasında yöreye ait mevsimlik işçi çalışırsa da devamlılığı yoktur. Ancak birkaç yılda bir bu iş imkanı doğmaktadır. Bu bakımdan yöre insanı gurbete çalışmaya gitmek zorundadır.
Akpınar kasabasında yerleşim çok dağınıktır. Mahalleler ve evler birbirinden uzaktır. Evlerin çoğu ahşap yapılıdır.
Kasaba; Merkez (Akpınar), Hamzalı, Büyükdüz, Ortamahalle, Düzmeşe, Osmanuşağı, Emirli, Haramidibi, Aulu(ağulu)geriş, Fındıklı düz, Elicek (Ericek veya Gültepe) olmak üzere büyüklü küçüklü 11 mahalleden meydana gelmiş olup 424 hane ve 647 ailenin yaşadığı bir beldedir. 1990 Genel Nüfus Sayımına göre 2181 kadın ve 2381 erkek olmak üzere toplam 4562 kişilik bir nüfusa sahiptir.
Akpınar kasabasının iklim şartları çevreye göre biraz yumuşaktır. Bununla birlikte topraklar da verimlidir. Yol ve diğer hizmetlerden mahrum kalan halk göçe zorlanmıştır. Ancak belediyelik olmasıyla bu göç olayı durmuş gibidir.
ULAŞIM ve HABERLEŞME
Akpınar Kasabası, Akkuş ilçesi topraklarının Orta kuzeyinde yer almış olup Akkuş İlçe merkezine 30 km. uzaklıkta bulunur. Salman Kasabasına olan uzaklığı ise 12 km.dir. Haliluşağı ve Yeşilköy toprakları üzerinden Terme ilçesine olan uzaklığı ise 48 km. dir.
Akpınar kasabasının mevcut olan karayolu Akkuş orman işletmesi tarafından tomruk taşımak amacıyla açılmış bulunan dar ve sanal yapıları noksan bulunan yollardır. Yağışlı havalarda ulaşım yapmak için bir hayli güç ve zordur.
Akpınar halkı geçmiş yıllarda Akkuş ilçesiyle olan her türlü ilişkilerinde ulaşım sorunlarını yaya olarak ve bir müddet de traktör ve kamyonlarla halletmeye çalışmıştır. Fakat Belediyelik olduktan sonra alının iki küçük yolcu otobüsü ile ihtiyaçlar karşılanmaktadır. Ayrıca kasabanın Pazarı olan Pazar günleri mahalleler arasında yolcu taşınır.
Akpınar kasabası Akkuş ile birlikte elektriğe kavuşmuştur. Böylece kasabaya televizyon girmiştir.
SAĞLIK DURUMU
Akpınar Kasabası halkı arasında yaygın ve bulaşıcı halde olan bir hastalık yoktur. Ölüm olayları genelde 0-5 yaş ile 70-80 yaşlarının üzerinde görülür. Ölümlerin en büyük sebepleri yetersiz beslenme, ekonomik yetersizlikten dolayı doktora gidip muayene olmama gibi sebeplere dayanır.
Akpınar kasabasında bir Sağlık Ocağı vardır. Kasaba halkı sağlıkla ilgili sorunlarını önce burada çözmeye çalışır. Lüzum üzerine hastalar Akkuş Devlet Hastanesine getirilir. Sağlık sorunlarının en fazla tehlike arz ettiği anlar kış aylarıdır. Çünkü kar yağışı ile yollar kapandığı an ulaşım durur.
SOSYAL ve KÜLTÜREL DURUMU
Akpınar Kasabası Sosyal ve Kültürel bakımdan çevre belde ve köylere oranla daha ileridedir. Gerek dini eğitim ve gerekse milli eğitim kasaba halkına epeyce hizmet vermiş olup bu sayede kasaba halkı arasından çok sayıda eğitim ve öğretim görmüş kişi çıkmıştır.
Akpınar Kasabası 1935 yılından önce medrese türünde bir eğitim verilirdi. Bu tarihte üç yıllık bir ilkokul açıldı. Ancak 1945 yılında 5 sınıflı bir ilkokul eğitim-öğretime açılmıştır. Akpınar merkezinde açılan bu okula 1980 yılında Gültepe ve 1988 yılında Elicek İlkokulları eklenmiştir. 1990 yılına kadar bu ilkokullardan 558 kız, 1179 erkek öğrenci olmak üzere toplam 1637 öğrenci mezun olmuş ve bu öğrenciler içerisinden çoğunluğu öğretmen olmak üzere 215’ in üzerinde devlet memuru yetişmiştir.
Kalabalık bir öğrenci kapasitesi ve bu kadar önemli öğretmen, çeşitli devlet adamı yetiştiren Akpınar kasabasına bir ortaokul açılması devlet tarafından uygun görülmüş ve 1976 yılında bir de ortaokul açılmıştır. Halen eğitim ve öğretime devam eden bu okuldan 1990 yılına kadar 67 kız ve 85 erkek olmak üzere toplam 152 öğrenci mezun olmuş ve bunların çoğu bir üst öğretime devam etmiştir.
Televizyon kasabaya 1980’li yıllardan sonra girmiştir. Televizyon halkın sosyal ve kültürel yaşantısını etkilemeye başlamıştır. Okuma-Yazma oranı %95’in üzerindedir. Okuma- Yazma bilmeyenler için Halk Eğitimi kursların açılmış ve bu kurslarda okuma yazma bilmeyenler okur yazar hale getirilmiştir.
Okuma ve yazmanın önemine inanmış olan halkın okula ilgisi olup öğrenci devamsızlığı çevreye göre daha azdır. Bununla birlikte her yıl Lise ve Yatılı Okullara öğrenci kayıt olur. İster kız ister erkek ayrım yapılmaz.
Okullar çalışmalarıyla çevreye örnek olmaya çalışır.
Akpınar Kasabası; Örf, Adet ve inançları bakımından ve de milli kültür değerleri bakımından Akkuş ilçesin geneli ile aynı özellikleri gösterir.
Kasaba halkı kış aylarında; avcılık, komşu misafirlikleri, eğlendirici kahve oyunlarıyla geçirir. Yaz aylarında tarla işlerinde çalışmalar yapılır.
AKPINAR KASABASININ BAŞLICA GEÇİM KAYNAKLARI
Akpınar kasabasının başlıca geçim kaynağı; Tarım, Hayvancılık ve Beden işçiliğine dayanır. Topraklarının verimlilik oranı %80’dir. Kasaba topraklarının 12700 dekarlık kısmı ekili dikili alanları, 400 dekarlık bir kısmı da boş araziler oluşturur.
Ekilen tahıl ürünlerinin başında; Buğday, Arpa ,Yulaf, Çavdar , Mısır az miktarda Kuru fasulye ekimi yapılır. Hayvan yemliği olarak da 50 dekar kadar yonca ekilir.
Kasaba halkının tarım ürünleri Fındık ve az ekimi yapılan Şeker Pancarıdır.
Akpınar kasabası halkının % 10’u zengin, %40’ı orta ve %50’si fakir ailelerden oluşur.
Kasaba ve çevresinde iş sahaları yoktur. İşsizlik çok fazladır. Çevrede Orman İşçiliği varsa da bu ihtiyacı karşılamamaktadır.
Son yıllarda el sanatlarından Halıcılık girmiştir





Top